Edremit Güncel Bilgi ve Haber Sitesi

Evrin Güvendik / Hande Atılgan / Asena Yatağan / İlk silahlı saldırısını 1984 yılında gerçekleştiren terör örgütü PKK, 41 yıl sonra Türkiye’nin terör kabusundan kurtulma sürecinde önemli bir adım attı. İmralı’da bulunan terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat’taki çağrısının ardından beklenen kongrenin toplandığı açıklandı. 

Kongrenin nasıl bir atmosferde gerçekleştirildiği, silah bırakmaya karşı çıkan gruplar olup olmadığı henüz bilinmiyor. Silah bırakmanın nasıl gerçekleştirileceği, bir takvim açıklanıp açıklanmayacağı da belirsiz. Konuya yakın kaynaklar kongrede alınan kararların yanı sıra fiili uygulamanın da önemli olacağına dikkat çekiyor. 

İlginizi Çekebilir

Son dakika! DEM Parti'den açıklama: PKK'nın kongresini topladığını duyurması an meselesi

Öcalan katıldı mı? 

Terör örgütü ve DEM Parti kanadından daha önce yapılan açıklamalarda ısrarla Öcalan’ın kongreyi bir şekilde yönetmesi gerektiği vurgulanmıştı. Bu konuda da net bir bilgi yok ancak bazı kaynaklar, “teknolojik imkânlar” aracılığıyla Öcalan’ın kongreyi yönlendirdiğini iddia etti. Bu çerçevede kararların Öcalan’ın açıklamasıyla kamuoyuna duyurulacağı da öne sürüldü. Bunun için de DEM Parti’den bir heyetin İmralı’ya gidebileceği değerlendiriliyor. Kararlara ilişkin açıklamanın 11 Mayıs Pazar günü Anneler Günü’nde kamuoyuna ilan edilebileceği de konuşulanlar arasında. 

‘An meselesi’ 

Kongreye ilişkin ilk mesajı DEM Parti Sözcüsü Ayşegül Doğan basın toplantısında verdi. “Sırrı Süreyya Önder bize barışın mümkün olduğunu ve istersek yapabileceğimizi gösterdi” diyen Doğan, “PKK’nın kongresini ne zaman toplayacağı” sorusu üzerine şunları söyledi: 

“PKK’nın kongresini topladığını duyurması an meselesi. Biz de bu tarihi kararı ve adımı çok büyük ciddiyet ve önemle bekliyoruz. Bu adımın sonrası da önemli olacak. Biz DEM Parti olarak yineliyoruz. Üzerimize düşen tüm sorumluluğu cesaretle, kararlılıkla, özveriyle yapmaya hazırız.” 

Detaylar paylaşılacak 

DEM Sözcüsü’nün açıklamasından kısa bir süre sonra beklenen duyuru yapıldı. Terör örgütü PKK, kongrenin 5-7 Mayıs tarihleri arasında gerçekleştirildiğini açıkladı. “PKK 12. Kongresi’nin 5-7 Mayıs tarihleri arasında Medya Savunma Alanlarında başarıyla yapıldığı” belirtildi. Kongrenin iki farklı alanda gerçekleştirildiği ifade edilen açıklamada “Öcalan’ın çağrısı temelinde PKK çalışmalarına ilişkin tarihi öneme sahip kararlar alındığı” belirtildi. Açıklamada ayrıca “PKK 12. Kongresi, hazırlanmasında en çok emeği geçenlerden biri olan şehit Sırrı Süreyya Önder’i de saygı ve minnetle andı” denildi. Kongrenin sonuçlarına ve alınan kararlara ilişkin geniş ve ayrıntılı bilgi ve belgelerin, iki farklı alandaki sonuçlar birleştirildikten sonra çok yakın zamanda kamuoyu ile paylaşılacağı kaydedildi. 

Meclis vurgusu 

DEM Parti MYK, duyuruyu “tarihi bir eşik” olarak değerlendirdi. MYK adına yapılan açıklamada Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, CHP Genel Başkanı Özgür Özel ve muhalefet partisi genel başkanlarına da teşekkür edildi. Açıklamada şöyle denildi: “DEM Parti olarak bu tarihi dönüm noktasından sonra, Kürt meselesinin çözümü ve Türkiye’nin gerçek anlamda demokratikleşmesi için başta TBMM olmak üzere tüm demokratik siyaset kurumlarının sorumluluk almasının gerekliliğine inanıyoruz. Bu tarihi anda, Türkiye’nin demokratik geleceğini kurma fırsatını başarıya ulaştırmak için yürütme erkinin de tarihi sorumluluğunu yerine getirmesi barışın güvencesi olacaktır.” 

Kongre nerede toplandı?

PKK’nın kongresini topladığı yer olarak belirtilen “Medya Savunma Alanları” ifadesi, Irak’ta örgütün hakimiyet kurduğu yerler için kullanılıyor. Terör örütüne göre bu alan Erbil, Süleymaniye ve Duhok’a bağlı 658 köyü içine alıyor. Ancak TSK’nın Pençe serisi operasyonları ile PKK; son yıllarda birçok noktada hakimiyetini kaybetti.

Buldan: Tarihi adımlar atılacak

DEM Parti İmralı Heyeti Üyesi Pervin Buldan  da “Türkiye’ye hayırlı olsun. Bundan sonra barışın mihenk taşları döşenecek. Tarihi adımlar atılacak” dedi. Buldan, Öcalan’ın kongreye katılıp katılmadığı konusunda ise “Muhtemelen teknik bir iletişim sağlanmıştır. Çok ayrıntıya girmek istemiyorum. Çünkü bizi daha uzun bir yol bekliyor. Yapacağımız açıklamaların dikkatli yapılması gerektiğini düşünüyorum” ifadesini kulandı.

Evlat nöbetindeki aileler umutlu

Diyarbakır’da terör örgütü PKK tarafından kaçırılan çocuklarına kavuşmak isteyen ailelerin 3 Eylül 2019’da başlayan oturma eylemi de 2 bin 76 gündür sürüyor. Aileler de PKK kongresinin sonucunun açıklanmasını bekliyor. Oğlu Özkan Aydın için nöbetini sürdüren Süleyman Aydın, “Terör örgütü PKK’nın feshedilmesi, evlatlarımızın evine geri dönmesi demektir. Hepimiz için büyük bir umut oldu” dedi. Yavuz Çakmak’ın annesi Sevgi Çakmak da, “Terörsüz Türkiye sayesinde inşallah çocuklarımız geri gelecek. Umutluyuz, Allah Cumhurbaşkanımız ve Devlet Bahçeli’den razı olsun” dedi.

1 EKİM’DEN BUGÜNE

Sürecin köşe taşları

1 Ekim 2024: MHP Genel Başkanı Bahçeli, Meclis’in yeni yasama yılı açılışında DEM Partililerle tokalaştı. 

22 Ekim: Bahçeli “Teröristbaşının tecridi kaldırılırsa, gelsin DEM Parti grup toplantısında konuşsun, örgütün lağvedildiğini haykırsın” çağrısında bulundu. 

26 Kasım: MHP lideri, “İmralı ile DEM grubu arasında yüz yüze temasın gecikmeksizin yapılmasını bekliyoruz” dedi. DEM Parti, İmralı’yı ziyaret için Adalet Bakanlığı’na başvurdu 

28 Aralık: İmralı Heyeti, Öcalan’la ilk görüşmesini yaptı. 

29 Ocak: Cumhurbaşkanı Erdoğan “Terörsüz Türkiye hedefine ulaşacağız” dedi. Bahçeli’nin açıklamalarını “çok kıymetli” bulduğunu söyledi. 

27 Şubat: DEM Parti Heyeti, İmralı’ya gitti. Heyet aynı gün Öcalan’ın PKK’ya kongresini toplayarak kendini fesh etme çağrısında bulunduğu mesajını kamuoyuna duyurdu. 

1 Mart: PKK, “ateşkes” ilan ettiğini duyurdu. 

10 Nisan: Cumhurbaşkanı Erdoğan, Önder ve Buldan’ı Beştepe’de kabul etti. 

‘Kazadan başka bir şey çıkarmak doğru olmaz’

DEM Parti Sözcüsü Ayşegül Doğan, DEM Parti Genel Merkezi’nde düzenlediği basın toplantısında, İmralı Heyeti Üyesi Pervin Buldan’ın Roma’da kaza geçirdiğine yönelik haberlere ilişkin de konuştu. Doğan, “Bu kaza bir suikast girişim olarak değerlendirilmemeli. Aracı kullanan arkadaşın yanlışlıkla ters yöne girmesiyle gerçekleşmiş bir kaza. Neredeyse maddi hasarın dahi olmadığı, kimsenin yaralanmadığı bir trafik kazası. Buradan başka bir şey çıkarmaya çalışmak doğru olmaz” dedi. ● ANKARA Milliyet

iDDiA: DEM Parti’de olağanüstü kongre

PKK’nın kongre kararının ardından DEM Parti’nin de yeniden bir yapılanma sürecine girebileceği ifade ediliyor. Kulislerde, partinin önümüzdeki günlerde olağanüstü kongre kararı alabileceği konuşuluyor.

Bahçeli’den Türk’e kutlama telefonu

DEM Parti İmralı Heyeti Üyesi Ahmet, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin kendisini aradığını ve sürecin hayırlı olmasını dilediğini belirtti. Türk, bir televizyon kanalında yaptığı açıklamada “Sayın Bahçeli beni aradı. Bu sürecin hayırlı olmasını diledi. Bizleri kutladı. Ben de Sayın Devlet Bahçeli’yi kutluyorum ve emeğine büyük saygı duyuyorum” ifadelerini kullandı. Ahmet Türk sürece ilişkin en büyük rolü Bahçeli’nin üstlendiğini ifade ederek, “Bu kapının aralamasında ve Türkiye’ye bir çağrı yapmasında önemli bir riskti. Ama bu riski Türkiye’nin geleceğini düşündüğü için aldı” dedi. ● ANKARA Milliyet

Temkinli iyimserliğe devam

Daha önceki Çözüm Süreci’ni de takip eden, süreçte rol alan isimler, PKK’nın açıklamasını Milliyet’e değerlendirdi. 

Gazeteci-Yazar İlhami Işık: Fesih ve silah bırakma açıklaması Öcalan tarafından yapılacaktır diye düşünüyorum. Bunun için de bugün yarın İmralı ziyareti gerçekleşebilir. Bundan sonrası için PKK değişim ve dönüşüm sağlayacak. Silaha başvuran bir örgüt olmayacak. 

‘Bütünleşmeyi sağlamak gerek’ 

Kürt Çalışmaları Merkezi Direktörü Reha Ruhavioğlu: Buradan sonra artık fesih dışında başka bir kararın çıkmasının mümkün olduğunu düşünmüyorum. Küçük çatlak sesler varsa bile dikkate alınmayacaktır, maksimum konsensüsün sağlandığını tahmin ediyorum. Bir yandan Öcalan, bir yandan Kürt toplumu, bir yandan Orta Doğu’daki süreci herkes bu yönde yürütüyorken, çatlak ses çıkaranların meşruiyet problemleri ortaya çıkar, marjinalize olurlar. Esas işin Türkiye siyasetinin omuzlarında olduğunu düşünüyorum. Büyük bir koalisyonla bu bütünleşmeyi sağlamak gerekir. 

‘Bundan sonrası teknik’ 

Eski Akil İnsanlar Heyeti Üyesi Doç. Dr. Vahap Coşkun: Bu elbette PKK’nin silahlarını yarın bırakacağı anlamına gelmez. Bu bir teknik süreç. Nereye bırakacak, kime bırakacak, kimin aracılığıyla bırakacak bu silahları? Muhtemelen bugüne kadar konuşulmuştur. Dolayısıyla bu silahların bırakılmasına yönelik süreç daha var ama önemli olan bu kararın alınmasıdır. 

‘İhtiyatla yaklaşmak lazım’ 

Emekli Tümgeneral Doç. Dr. Güray Alpar: Silah bırakma kararı zaten mecburiyetten kaynaklanan bir şey. Çünkü PKK, TSK’nın operasyonlarıyla dışarı çıkamaz hale gelmişti. Kararlarda bazı haddini aşan cümleler olabilir. “Biz kaybettik” demek istemeyecektir. Karar için önemsiz diyemeyiz ama terör örgütlerine de tamamen güvenmek mümkün değil. Yarın kendisini destekleyen herhangi bir ülke kendi milli menfaatine aykırı gördüğü vakit ‘devam edin’ derse çatışmaya devam edebiliyor. İhtiyatla yaklaşmak lazım. 

Yasal adımlar 

DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Emin Ekmen: Açıklama, PKK’nın ana gövdesini koruyarak, içindeki muhalefeti ya ikna ederek ya da devre dışı bırakarak, Öcalan’ın çağrısına uyduğunu gösteriyor. Bundan sonra fesih kararının paylaşılmasını bekleriz ama esas olan silahlarını teslim eden örgüt mensupları hakkında yasal işlemlerin tesis edilmesi. Bu yaz boyu bu konularda önemli ilerlemeler sağlanacaktır. Bence örgütün tasfiyesi için özel bir yasaya ihtiyaç var. Yapısal reformlar, atılacak anayasal ve yasal adımlar için de Meclis’in devrede olması gerekecek. 

Uluslararası sabotaj ihtimali

Emekli Tümgeneral Mehmet Okkan: Her şeyden önce karşımızda bir devlet yok. Bir terör örgütü. Dolayısıyla örgütün kendi iç dinamikleri noktasında bazı terörcü yaklaşımlar ifadelere yansımış. Bu yaklaşımlar ne zaman sönümlenecek, bu yaklaşımlara daha çok sarılanlar terör örgütü tarafından tasfiye edilecek mi? Bunların hepsi önümüzdeki zaman içerisinde göreceğimiz konular. Özellikle Türkiye’nin terörle uğraşmasını isteyen uluslararası camiadaki varlıklar burada gayret göstermeye devam edecekler. Bu aktörlerin bir anda ‘öyleyse biz de bırakalım’ diyeceklerini beklememek lazım.