Edremit Güncel Bilgi ve Haber Sitesi

TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, "Terörsüz Türkiye' sadece Türkiye'yi ilgilendiren bir mesele değildir. 'Terörsüz Türkiye' bütün çevre ülkelerimizin de terörden uzaklaşması, Suriye'nin, Irak'ın, İran'ın, Lübnan'ın, Ürdün'ün, Yemen'in, Sudan'ın, Libya'nın da terörden arınması demektir." dedi.

İlginizi Çekebilir

Meclis Başkanı Kurtulmuş'tan Bahçeli'nin 'komisyon' önerisine yanıt

TBMM Başkanı Kurtulmuş sosyal medyasından 'Kırım Tatar Sürgünü'nün 81. yıl dönümü paylaşımı yaptı

Numan Kurtulmuş 19 Mayıs'ta Gabar Dağı'na gidecek

Kurtulmuş, Şırnak Üniversitesi Konferans Salonu'nda düzenlenen "Şırnak Sivil Toplum Buluşması" programında yaptığı konuşmada, siyasi hayatı boyunca unutamayacağı bir günü yaşadığını belirterek, hem 19 Mayıs Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı dolayısıyla gençlerle bir araya geldiklerini hem de Gabar'da 81 bin varile ulaşan petrol üretim kapasitesini yerinde müşahede etme imkanı bulduklarını söyledi.

"'TERÖRSÜZ TÜRKİYE'NİN TAMAMIYLA GERÇEKLEŞECEĞİNE YÜREKTEN İNANIYORUZ"

Kurtulmuş, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Böylece 19 Mayıs'tan başlayan süreçte Anadolu'nun ve Rumeli'nin yeniden kurtuluşu, Müdafaa-i Milliye ve Milli Mücadele ruhuyla başlayan ve bağımsızlık fikriyatı ile olgunlaşan o yolun geldiği bu noktada bir asır sonra tam bağımsızlık sloganıyla her alanda bağımsız olan bir Türkiye'yi inşa etmek için ne kadar önemli bir mesafe aldığımızı da hep beraber müşahede ettik. O dönem 'bağımsız Türkiye' dediğimiz şey şimdi daha ileri bir noktaya gelmiştir. Artık hiçbir şekilde dışarıya bağlı olmaksızın kendi ayakları üstünde durabilen, milletiyle birlikte güçlü bir Türkiye'yi, büyük bir Türkiye'yi kurabilen iradeyi ortaya koymaya çalışıyor, gayret ediyoruz. Bugünkü programımızın tam da 'Terörsüz Türkiye' hedefinin artık gerçekleşmeye başladığı bir dönemin hemen başında gerçekleşmiş olması manidardır, önemlidir. Ümit ediyorum ki geçen sene Ahlat'ta Sayın Cumhurbaşkanı'mızın sözleriyle başlayan, ardından Sayın Bahçeli'nin Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde DEM Parti grubuyla el sıkışmasıyla başlayan ve sonraki süreçte devam eden bu süreç inşallah hatasız, kusursuz bir şekilde tamamlanacak ve bir zamanlar terörle, silahla, ağıtlarla, gözyaşlarıyla hatta korku ve düşmanlıklarla anılan bu bölge artık kardeşlikle, barışla, esenlikle anılacak ve kardeşlik türküleri söylenecek. Bu çerçevede geldiğimiz noktada 'Terörsüz Türkiye'yi sadece bir hayal olarak ortaya koymuyoruz. 'Terörsüz Türkiye'nin tamamıyla gerçekleşeceğine yürekten inanıyoruz. Çünkü milletlerin geleceğini belirleyen hafızalarıdır. Hafızalar ise sadece geçmişi söylemez, geleceğe ilişkin bizlere pusular verir. Pusula yön gösterir. Bu aziz millet, Türk, Kürt hep beraber asırlar boyunca yan yana, omuz omuza, kardeşçe yaşamıştır ve bunun için bize yön gösteren hafızamız aslında hep ibresini birlikten, beraberlikten, vahdetten ve kardeşlikten yana göstermiştir."

Bunu teyit etmek için tarihten bazı örnekler veren Kurtulmuş, şunları kaydetti:

"Bunlardan birincisi hiç şüphesiz 1064'te Anadolu'ya yapılan ilk camiden sonra Anadolu'nun Müslümanlar tarafından fethedilmesini hep hayal olarak zihnine koymuş ve bu istikamette yürümüş olan Sultan Alparslan'ın Şeybanilerle, Mervanilerle yani Türk olan ahaliyle yaptığı ittifak ve o ittifakın sonucu Anadolu'nun baştan aşağı Müslümanlaşmasıdır, yıl 1071. Hemen arkasından yıl 1187. Pusulamızdaki önemli tarihlerden birisidir. Şarkın büyük komutanı, Kürtlerin büyük önderi, bütün İslam dünyasının en önemli komutanlarından birisi olan Selahaddin Eyyubi'nin bir Türk olan Nurettin Zengi ile yapmış olduğu dostluk, ittifak ve onunla yürümüş olduğu yol ve Müslüman topluluklara Kudüs'ün kapılarını açan o vahdet, o irade.
Pusulamız ne zaman birlik ve vahdet içerisinde olursak önümüzde fetihlerin olduğunu hep uzak gördüğümüz beldelerin bile hemen yakınımızda çok kolaylıkla fethettiğimiz yerler olduğunu bize göstermiştir. Böylesine büyük bir ittifak Nurettin Zengi ile Selahaddin Eyyubi ittifakı bize Kudüs'ün kapılarını açmıştır. Bir başka ittifak ise Anadolu topraklarını baştan aşağı zulümle inleten Şah İsmail'e karşı Yavuz Sultan Selim ile İdris-i Bitlisi'nin yapmış olduğu bir büyük ittifaktır. 1514'te Çaldıran'da o ittifakımız Anadolu'daki Müslüman toplulukların başının daha dik bir şekilde dolaşmasına, esenlik ve birlik içerisinde birlikte var olmasını sağlamıştır. Pusulamızın gösterdiği bir başka yön ise Osmanlı Cihan Devleti'nin çözülmesinden sonra dünyanın bütün emperyalistlerinin bu coğrafyaya yüklendiği bir dönemde bütün gücüyle Türklerin ve Kürtlerin yapmış olduğu ittifaktır. Çanakkale'de, Yemen'de, Galiçya'da, bütün Osmanlı coğrafyasında yan yana 'Ya Allah' diyerek durmuş ve şehit olmuş atalarımızın bize bıraktığı ittifaktır."

Geçmişteki bu pusulanın gelecek için de istikamet gösterdiğine işaret eden Kurtulmuş, bu istikametin birlik, beraberlik, kardeşlik ve aynı ortak hedefler doğrultusunda yola devam etmek olduğunu vurguladı. Kurtulmuş, şunları söyledi:

"Ama ne yazık ki Osmanlı Cihan Devleti'nin yıkılmasından sonra emperyalistler yeni bir proje üzerinden halkları birbirine karşı kışkırtmış, halkları birbirine karşı düşman kılmaya çalışmıştır.
Özellikle ya etnik farklılıklar, etnik ırkçılık diyebileceğimiz kimlikler üzerinden halkı birbirinden farklılaştırmış ya da insanların inançları üzerinden birbirlerine karşı kışkırtmaya çalışmışlardır. Irak sınırlarının hemen ötesinde Derik diye bir kasaba var. Irak'ın Derik'i. Bizim Derik'imiz de var Mardin'de. Tel Abyad diye bir yer var karşı tarafta, Akçakale de bizim tarafta. İlçe ortadan bölünmüş. Suruç'umuz var, karşısında Kobani var. Aradan bir tren yolu geçiyor. Aynı aileden, aynı ırkın, aynı sülalelerini bölmüş olan bir emperyalist proje. Bir asırdır farklı ideolojilerle de insanların arasına girerek insanları birbirlerinden uzaklaştırmaya çalışmış ama sınırları bölmeyi başarsalar da insanların gönüllerini birbirlerinden ayırmayı başaramadılar. Türk'ü Kürt'ten, Kürt'ü Arap'tan diğerlerinden ayırmaya muvaffak olamadılar. Araya gözyaşı, kan, silah, çatışma, ayrıştırma, ötekileştirme gibi bize hiç ait olmayan her şeyi ayrılıkçı unsurlar olarak önümüze koydular. Şimdi diyoruz ki 'Edi bese' yani ' Yeter artık.' Artık bu coğrafyanın insanları savaşla, kanla, gözyaşıyla, ayrılıkla değil, şarkılarla, türkülerle, halaylarla yan yana, omuz omuza yetti artık diyerek büyük bir millet olarak ayağa kalkacak."

"TERÖRSÜZ TÜRKİYE' BÜTÜN ÇEVRE ÜLKELERİMİZİN DE TERÖRDEN UZAKLAŞMASI DEMEKTİR"

" 'Terörsüz Türkiye' sadece Türkiye'yi ilgilendiren bir mesele değildir. 'Terörsüz Türkiye' bütün çevre ülkelerimizin de terörden uzaklaşması, Suriye'nin, Irak'ın, İran'ın, Lübnan'ın, Ürdün'ün, Yemen'in, Sudan'ın, Libya'nın da terörden arınması demektir." diyen Kurtulmuş, "Terörsüz Türkiye"nin artık insanların aynı medeniyet köprüleri üzerinde güçlü bir şekilde işbirliği yapabileceğinin alenen ilanı ve ispatı demek olduğunu vurguladı.

Kurtulmuş, "Sevgili Şırnaklılar sizlerden beklentimiz ve talebimiz şudur; bu süreç kararlılıkla sadece devlet politikası olarak değil bir millet projesi olarak yürüyecek ve yürütülecektir. Bunun için araya girip Türkiye'de kandan gözyaşından istifade etmek isteyen bazı çevreler olabilir. Hiçbir provokasyona, kötü söze, art niyetli yaklaşıma müsaade etmeyecek, birliğimizi, dirliğimizi, kardeşliğimizi üç kuruşa heba etmeyeceğiz." dedi.

"İSTİKAMETİMİZ BİR VE BERABER OLACAKTIR"

Kurtulmuş, insanlığın beşiği olmuş bu büyük coğrafyada, Anadolu ve Mezopotamya topraklarında hep beraber aydınlık bir gelecekten bahsettiklerini dile getirerek, bunun emek istediğini kaydetti.

Fesatlara, fitnecilere hiçbir şekilde fırsat verilmemesi gerektiğini belirten Kurtulmuş, "Sabırla ve kararlılıkla başlatılmış olan bu adımları sona erdirmek için hep beraber sadece elimizi değil, bütün gövdemizi ve bütün ruhumuzu da taşın altına koymayı gerektirir. İnşallah hep beraber çok güçlü bir şekilde Sayın Bakanımızın da ifade ettiği gibi Türkiye'nin tam bağımsızlık istikametinde enerji politikalarıyla, üretim kabiliyetiyle, ekonomi politikasıyla yol aldığı bu coğrafyada bu birlik ve kardeşlik meselesini milletimizin ortak bir şekilde sahiplenmesini hep beraber sağlayacağız. Partilerimiz, siyasi görüşlerimiz farklı olabilir. İstikametimiz bir ve beraber olacaktır. Aynı istikametle yürüdüğümüz takdirde Allah'ın izniyle bu ülkenin insanlarını hiçbir güç yolundan çeviremeyecektir." diye konuştu.

Kurtulmuş, "Terörsüz Türkiye"nin çıkış sürecine değinerek, şöyle devam etti:

"Bu bölgede bölünmenin, parçalanmanın nelere mal olduğunu, özellikle son 10 yılda çok açık bir şekilde gördük. Amerika Birleşik Devletleri'nin Irak'ı işgali ile başlayan süreçte Irak'ın şehir şehir, sokak sokak nasıl bölündüğünü, bırakın Türklerin, Kürtlerin ve Arapların birbirlerine düşman olmalarını, aynı ırktan olanların bile mezhebi kökenlerine göre birbirlerine düşman hale getirildiği bir süreci yaşadık. Suriye'nin nasıl bölündüğünü, Lübnan'ın nasıl yönetilemez hale geldiğini, parçalandığını, Yemen'in nasıl parçalandığını, Sudan'ın, Somali'nin nasıl bölündüğünü gördük. İslam inancına bağlı olan topluluklar olarak biliriz ki hepimiz ya yaradılışta birbirimizin eşiyiz ya da dinde birbirimizin kardeşiyiz. Üzerimizde de ne oyunlar oynandığını yıllardır biliyoruz. Önümüzde iki yol vardı. Ya sarı öküz gibi sıranın bize gelmesini bekleyecek, başkalarının çıkardığı fitnelerden dolayı bu ülkenin sokak sokak, şehir şehir bölünmesini bekleyecektik ya da bu ülkenin Türkleri ve Kürtleri kendi irademize sahip çıkarak bir ve beraber olacak ve hep birlikte güçlü bir Türkiye olarak yolumuza devam edecektik. Bir ve beraber olmayı seçiyoruz. Bizim buradaki birliğimiz, dirliğimiz hem Türkiye'nin her bir bölgesinin güçlenmesi hem de bütün coğrafyanın birlik ve beraberlik içerisinde yoluna devam etmesi demektir. Ümit ediyorum ki bu süreçte çok daha güzel sonuçlar elde edeceğiz."

Bunun aynı zamanda zenginleşme ve demokratikleşme demek olduğunu vurgulayan Kurtulmuş, bu süreci daha ileri demokratik adımlar atarak, hak ve özgürlükleri genişleterek, Türkiye'nin demokratik kazanımlarını çok daha ileri seviyelere götürerek kuvvetli bir şekilde tamamlayıp, yola devam edeceklerini belirtti.

Gençlerin Türkiye'nin dağlarında, ovalarında her yerde barış türküleri söyleyeceğini, halaylar çekeceğini dile getiren Kurtulmuş, Şırnak'tan Avrupa'da ve dünyada dereceler elde eden sporcu gençlerin çıktığını, Şırnaklı gençlerin TEKNOFEST için 9 bin 500 proje hazırlayıp, sunduğunu söyledi.

Kurtulmuş, bu ruha sahip olundukça hiç kimsenin Türkiye'nin önünü kesmeye gücünün yetmeyeceğini belirterek, "Gösterdiğiniz ev sahipliği dolayısıyla Şırnak'ın artık barışın, kardeşliğin, esenliğin, dostluğun ve kıyamete kadar devam edecek olan birliğin sembol şehirlerinden birisi olmasını temenni ediyorum." ifadesini kullandı.