Edremit Güncel Bilgi ve Haber Sitesi

"Eğer bu iddia doğruysa, büyük bir bomba etkisi yaratırdı" bu sözler iddiayı haber yapan ABD'nin önde gelen politik haber sitelerinden The Hill. Yayın organı "Mussayev, bu iddiasını kanıtlayacak herhangi bir belge sunmuyor, ama bunu nasıl sunabilirdi ki? Ona göre, Trump'ın dosyası Vladimir Putin'in elinde" diyor.

Mussayev, böyle bir iddiada bulunan tek eski KGB ajanı değil. Birkaç yıl önce, şu anda Washington DC'de yaşayan eski KGB binbaşı Yuri Shvets, Craig Unger'in çok satan 'Amerikan Kompromatı: KGB'nin Donald Trump'ı Nasıl Yetiştirdiği' adlı kitap için için kilit kaynaklardan biri olmuştu.

ESKİ KGB AJANI DA ONAYLADI

Mussayev'in iddialarının hemen ardından, Fransa'da yaşayan başka bir eski KGB ajanı Sergei Zhyrnov, bir Ukraynalı gazeteciye verdiği röportajda bu iddiaları kesin bir dille onayladı. Zhyrnov'a göre Trump, Moskova'da kaldığı süre boyunca 24 saat KGB ajanları tarafından çevrilmişti. Bu ajanlar arasında şoföründen otel odasını temizleyen hizmetçiye kadar herkes bulunuyordu. Zhyrnov, Trump'ın her hareketinin kayıt altına alındığını ve belgelenmiş olabileceğini belirtiyor. Trump'ın seks işçileriyle ya bir 'bal tuzağına' düşürüldüğünü ya da Sovyet başkentinde bir otel inşa etme planını ilerletmek için Moskova'daki yetkililere rüşvet verirken kayda alındığını öne sürüyor.

ÜÇÜ DE AYNI HİKAYEYİ ANLATTI

The Hill'in haberine göre eski KGB ajanlarının hiçbiri somut kanıt sunmadı, ancak üç farklı yerde yaşayan ve farklı zamanlarda konuşan KGB ajanlarının aynı hikayeyi anlatması, bu olasılığın tamamen göz ardı edilmemesi gerektiğini gösteriyor. Yayın organı "Trump'ın ilk başkanlık dönemi ve ikinci dönemin ilk haftalarından öğrendiğimiz bir şey varsa, o da imkansız görünen her şeyin aslında mümkün olabileceği" diyor.

'OCCAM'IN USTURASI'

Habere göre "bu iddialara güvenilirlik kazandıran bir diğer unsur da, Trump'a dair 'kompromat' (şantaj amaçlı bilgi) bulunmasının, başkanın NATO, Avrupa ve Ukrayna'ya karşı düşmanlığını, Vladimir Putin'e duyduğu hayranlığı ve otoriter yönetimi desteklemesini kolayca ve mantıklı bir şekilde açıklayabilmesidir. Hatta bu durumu açıklamak için 'Occam'ın usturas' ilkesine başvurulabilir, bu felsefi prensibe göre, en basit açıklamalar en çok tercih edilmesi gerekenler."

The Hill haberi şu cümlelerle bitiriyor:

"Gerçeği muhtemelen asla bilemeyeceğiz. Ancak kesin bir kanıt olmasa bile, bu iddialar en azından 'gerçek vatansever' Trump taraftarlarını rahatsız etmeli."