Son dakika: Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'dan önemli açıklamalar
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, katıldığı canlı yayında yaptığı açıklamada, Yeni yönetime telkinimiz Suriye Kürtlerinin haklarının verilmesi, bu hem Cumhurbaşkanımız hem de Türkiye için fevkalade önemli ifadelerini kullandı.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, katıldığı canlı yayında önemli açıklamalarda bulunuyor. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'ın açıklamaları özetle şöyle:
"Suriye ziyaretimiz önemli bir ziyaretti. Geçtiğimiz yılın 8 Aralığında Suriye'de yeni bir dönem başladı. Çok büyük bir tarihi fırsat getirirken Suriye halkı ve bölge için aynı zamanda birçok problemin de başlangıç noktası oldu. Yeni yönetim ve Suriye halkı arkasında ülkeyi yokluğa, imkansızlığa, açlığa bırakmış bir liderin kalıntısıyla baş başa kaldılar ve şu anda sistem kendini yeniden ayağa kaldırmaya çalışıyor. Hem uluslar arası toplumun hem de komşular olarak bizlerin her türlü desteğine ihtiyacı var.
"İYİ VE VERİMLİ BİR ZİYARET OLDU"
Bu bizlerin tarihi mesuliyetimiz. Modern bir devlet imkanını kullanarak onlara her türlü desteği götürmek önemli. Diğer taraftan Türkiye olarak bizim yaşamsal çıkarlarımız var, başta güvenliğimiz olmak üzere. Suriye'nin içinde bulunduğu şartları suistimal eden terör örgütleri vardı.
O konuları görüşmek, mevcut gelişmeleri gözden geçirmek ve 2 ülke arasında gündeme gelmesi gereken diğer konular da var. Enerji ve yardım gibi. Bunların hepsini ele aldık. İyi ve verimli bir ziyaret oldu. Beraberinde Savunma Bakanımız ve MİT Başkanımız vardı. Bu konularda da detaylı görüşmeler yaptık.
ÜRDÜN ZİYARETİ
Geçtiğimiz hafta Ürdün'deydik. Orada Türkiye'nin çerçevesini önceden oluşturduğu DEAŞ'a karşı mücadele platformunun temelleri atıldı. Suriye bunun önemli bir ayağı. Bununla ilgili görüşmeler yaptık. Yeni mekanizmanın teknik özellikleri ve birtakım parametrelere baktık. Ardından Şam yönetimi ile YPG arasında varılan anlaşmanın üzerinden geçtik. Bununla beraber bölgesel güvenlik konularına da yakından baktık.
"PROVOKASYONLARA KARŞI TEDBİR ÖNEMLİ"
Daha önce de bu konuya ilişkin provokasyon uyarısı yapmıştık. Bu ilk veya son da olmayacak. Bu türden provokasyonlara karşı idari ve siyasi tedbirler önemli. Bu provokasyon Nusayri kesimin provoke edilmesine yönelik bir proje olduğunu görüyoruz. Eski rejim unsurlarının bir tuzakla hükümet birliklerine saldırması belirli miktarda askeri öldürmeleri ve akabinde ortaya çıkan sivil unsurların da iki taraftan karıştığı bir konu. Özellikle Nusayri ve Sünni hassasiyetinin bulunduğu bir yerde yakın tarihinde bazı acıları yaşamış bir toplumun yaraları bu kadar tazeyken provokasyona bu kadar açık bir yaranın olduğu ortada.
Yeni yönetim bu türden rövanşist bir tavra girmeyince, aklı selim, makul bir yaklaşım sergileyince bu sefer umduğunu bulamayan bazı çevreler provokasyonu kendileri örgütlediler. Bu provokasyonunun arkasında Şara yönetiminin bunların sorumlularının bulunacağı ve bu saldırıların hiçbir şekilde kabul edilmeyeceğine ilişkin yaklaşımı da oldukça önemliydi.
Türkiye olarak da bizim baştan beri çağrımız bu. Anayasal çerçeve neticesinde bütün toplumsal kesimlerin birbirlerini kucaklaması gereken bir anlayıştan bahsediyoruz.
"TALİHSİZ BİR YAKLAŞIM"
Bizim bölgemizde çeşitli mezhep grupları var. Sünniler olduğu kadar Aleviliğin, Şiiliğin farklı mezhep grupları da var. Irak'taki 12 İmam Şiiliğinin, Suriye'deki Nusayriliğin veya Türkiye'deki klasik Bektaşi-Alevi geleneği... Bunlar birbirinden farklı özellikler ama günün sonunda diğer Sünni kesimden ayrıldıkları için buradan toptancı bir yaklaşımla bir mezhepçi ayrıma gidilmesi gündeme gelebiliyor. Bütün bunların üstüne çıkacak bir anlayış geliştirerek modern devletin toplumun bütün kesimlerini kucaklaması burada en öncelikli olan.
Türkiye'de bazı çevrelerin ucuz bir siyaset dili kullanarak yakın çevremizde olan birtakım gelişmelerin aynasını Türkiye'ye tutması ve başka bir yerdeki gerilimi Türkiye'de bir taban bulmaya yönelik bir operasyona dönüştürmesi talihsiz bir yaklaşım.
Biz hiçbir zaman için orada bir otonomi veya özerklik arayışına ilişkin bir taviz olduğunu düşünmüyoruz.
Yeni yönetime telkinimiz Suriye Kürtlerinin haklarının verilmesi, bu hem Cumhurbaşkanımız hem de Türkiye için fevkalade önemli. Suriye Kürtlerinin haklarının verilmesi. Esad döneminde bu malesef sağlanmamıştı. Şimdi böyle bir tarihi fırsat var. Bölgede terör faaliyetlerine bulaşan bütün silahlı unsurların denklem dışına çıkması, bütün nüfusların normal bir hayata dönmesi elzem.
Artık 21'inci yüzyılda herkesin mutluluğu ve refahı yaşadığı bir dünyada hala sınırımızda silahların kan kusması kabul edilebilir bir şey değil. Bizim için hassas olan güvenliğe ilişkin konular var. Özellikle YPG ile ilgili olan konularda ileriye yönelik tezgahlar başta olmak üzere her şey gündemde olabilir. İyi niyetle imzalanmış olan bir anlaşma varsa gereği yapılsın. Fakat orada ileriye yönelik döşenmiş mayınlar olabilir. Türkiye olarak bunu yakından gözetliyoruz. İnşallah çok fazla kan dökülmeden sulh içinde normal hayata geçiş olur ve terör biter.
RUSYA-UKRAYNA SAVAŞI
Ukrayna'da savaşın başlaması tarafları böldü, bitmesi de bölüyor. Başından beri Türkiye'nin dillendirdiği cümleler bugün ABD tarafından dillendiriliyor.
Benzer Haberler
Bebeğin sürekli ağlamasının nedeni şaşkına çevirdi!
Tam 195 yıllık, Türkiye'de tek! Halvet odalarıyla dikkat çekiyor
Süt ve süt ürünleri sektörü Ukrayna pazarı için hazır
Son 5 yılda 800 bin araçtan geçiş ücreti tahsil edilemedi
İstanbul'da kargo gemisi karaya oturdu
Türkiye yükselen gaz üretimiyle Avrupa'da öne çıkıyor
Küresel piyasalarda gözler Fed'in faiz kararına çevrildi
Kripto para borsaları ikincil düzenlemelere hazırlık için kolları sıvadı