Hayvan otlatan köylüler fark etti! 110 bin ahlat ağacı arasında büyük gizem
Hayvan otlatan köylüler fark etti! 110 bin ahlat ağacı arasında büyük gizem
Muş merkeze yaklaşık 50 kilometre uzaklıktaki Bilek köyünde yaşayan vatandaşlar, arazi çalışmaları sırasında yeni bir kale kalıntısına ulaştı. Keşfedilen bölgede yaklaşık 110 bin ahlat ağacı bulunması dikkat çekerken, köylüler bu ağaçların bilinçli olarak dikildiğini ve geçmişte burada şarap imalatı yapıldığını ifade etti.
Kalenin bulunduğu güzergâhın sağında tarihi Çengili Kilisesi, solunda ise Karakale ile Mercimek Kale Höyüğü yer alıyor. Bu durum, keşfedilen kaleyi hem tarihi hem de arkeolojik açıdan oldukça ilgi çekici hale getiriyor.
Bilek köyü sakinleri, kalenin detaylı şekilde incelenmesini ve bölgede arkeolojik kazı çalışmalarının başlatılmasını talep ederek, yapılacak araştırmalarla hem bölge tarihinin aydınlatılmasını hem de Muş'un kültürel turizmine katkı sağlanmasını umut ettiklerini belirttiler.
“TAŞIN DİBE ULAŞMASI YAKLAŞIK İKİ DAKİKA SÜRÜYORDU”
Bilek köyü sakinlerinden Şabeddin Çiçek, bu keşfin Göbeklitepe ile eşdeğer bir keşif olabileceğini belirterek, "Dayım Atik Bey, burada hayvan otlatırken surları olan bir kale keşfettiğini söyledi. Biz de kendi imkânlarımızla araştırma yaptık. Bölgeye geldiğimde gerçekten de 2 metre genişliğinde bir sur bulduk. Köyün büyüklerine sorduk, burada geçmişte bir yapının bulunduğunu söylediler. Yapının üzerinde 4-5 adet havalandırma bacası vardı. İçine taş attığımızda, taşın dibe ulaşması yaklaşık iki dakika sürüyordu. Bu yapının Göbeklitepe ile eşdeğer bir yer olduğunu düşünüyoruz. Çünkü bölgede yaklaşık 110 bin ahlat ağacı bulunuyor. O dönemlerde bu ahlat ağaçlarından hasat edilen armutların şarap yapımında kullanıldığını öğrendik. Bu kalenin de şarap imalatı için kullanıldığını tahmin ediyoruz" dedi.
“DEFİNECİLER DADANDI VE YAPIYI TAHRİP ETTİLER”
Bilek köyü sakinlerinden Mehmet Atik Özmen ise hayvan otlatırken surları keşfettiğini anlatarak, "Ben burada hayvan otlatıyordum. O sırada bir yapının olduğunu fark ettim. Yapının en üst kısmında bir delik vardı. O delikten taş bırakıyordum ve kulağımı dayadığımda yaklaşık iki dakika sonra taşın dibe ulaştığını duyuyordum. Ancak daha sonra defineciler buraya dadandı ve yapıyı tahrip ettiler. Bu delikler de o dönemde kayboldu. Bizim beklentimiz devletimizin burayı araştırması ve koruma altına almasıdır. Aynı zamanda bölgenin turizme kazandırılmasını istiyoruz. Bu, hem köyümüz hem de bölgemiz için büyük bir fayda sağlayacaktır. Burada, aynı hat üzerinde Kalecik Kalesi, Mercimek Kalesi ve 360 odalı Çengili Manastırı gibi önemli tarihi yapılar da bulunuyor" şeklinde konuştu.

Benzer Haberler
Konya'da feci kaza! Aracın çarptığı kurye, ilk iş gününde hayatını kaybetti
Telefonla aradı, tam 1 milyon TL dolandırdı
AK Parti'li Yayman'dan 'yeni anayasa' açıklaması: Bize ekmek, su, hava gibi lazım
Asırlık gelenek! Bu köyde kurban eti girmeyen ev yok
Balıkesir'de yaşanan olayda kız öğrenciyi imdat çekiciyle yaralamıştı! O servisçi gözaltına alındı
Bakan Yerlikaya: Yollar bizi sevdiklerimize kavuşturmak için var, ayırmak için değil
Bahçeli’den Ülkü Ocakları’na bayram ziyareti
Feci kaza: Kıyma makinesine elini kaptıran genç kız ağır yaralandı